Harun Erdem

Lilypie - Personal pictureLilypie Kids Birthday tickers

Ömer Efe

Lilypie - Personal pictureLilypie Kids Birthday tickers

Semih Esad

Lilypie - Personal pictureLilypie Fourth Birthday tickers

"3 Silahşörler" = Harun Erdem & Ömer Efe & Semih Esad

Bıçkın Delikanlıların hikayesi 5 Nisan 2005 yılında başladı. Bir anda 2 kişilik çekirdek aileden 4 kişilik kalabalık aileye dönüştük. Ömer Efe veHarun Erdem aramıza katıldı. Baktık biz güzel bakıyoruz bu çocuklara bir delikanlı daha olsun dedeik ve 8 Mart 2007'de Semih Esad katıldı aramıza ve inşallah kadro tamamlandı :-))



Ve Bıçkın Delikanlıların hikayesi başladı...



31 Mayıs 2010 Pazartesi

Okulun Yıl Sonu Gösterisi

Yıl sonu gösterimizi az daha kaçıracaktık. Biz salı zannediyorduk Necmi'lerin uyarısıyla yetiştik. Fotoğraflar çok net olmadı oturduğumuz yerden ve sürekli benim üçüzlerin sabotesiyle çektim. Benimkiler sağolsunlar hiçbir şeyde görev almamışlar :-((((( İkiz büyütmenin zorlukları seneye inş. aynı sınıfa vermeyeceğim. Ama bizde Necmi'nin şiir okumasıyla övündük ve diğer arkadaşlarının başarısıyla tabiki. En sonunda Haruna bir cesaret geldi ve kolbastı oynadı. En yakın zamanda videosunu yükleyeceğim :-))))) Çok eğleneceğinizden eminim....hehehehe
Gösterinin sonunda toplu foto çekimi vardı ancak Ömer bir köşede ağlamayı seçtiği için resimlerin sonuna dahi giremedi. Bende onu ağlarken videoya kaydettim. Öğretmenimiz Arzu Hanıma, yardımcı öğretmenimiz Zeliha Teyzeye bir yıllık emekleri için teşekkür ederiz. Bu arada Arzu Hanım çok güzel olmuştubelirtmeden geçemiycem :-))
Abdullah-Aliye Can Anaokulunun 5 yaş yıl sonu gösterisi. Ayrıca bizim için veda oldu oğullarımın unutmadıkları tüm arkadaşlarına...


30 Mayıs 2010 Pazar

Arkadaşlarına erik toplarken...

Sabahın ilk ışıklarıyla üç silahşörler kovalarını kuşanıp erik toplamaya koyuldular.Bu erikler yumurcaklar sınıfına gideceği için en güzellerini seçmeye çalıştılar. Mustafa dedeleri onlar için uzun merdivenleri getirip ağaçlara dayadı ve bizimkiler en cesur halleriyle dalların arasına daldılar. Erikler yeşil yapraklarda yeşil olunca erikleri görmekte biraz zorlandılar ama bu işide başaracaklarına eminim.

Harun bu eriği görünce "anne bak Esad'la Harun " diyerek ismini koydu. Esad ise her zamanki gibi merdivene tırmanamadığından, onu kimin tutacağından, hiç erik toplayamadığından şikayet ederek ortalarda dolanmaya başladı. Tabiki bu konuda hemen anneden yardım alındı. Bu nedenle onun resmini çekemedim ama olsun en azından topladığı erikleri görüntüledim.
Küçük afacanlar zorlu uğraşının sonunda erikleri topladılar. Ama okula götürmeden hepsini yiyip bitirecekler gibi görünüyor. Annaneyle dede kahvaltıya geleceklerdi saat 12 oldu biraz daha gecikirlerse hepimiz karnımızı erikle doyuracağız.Yarın okulda arkadaşlarına Mustafa dedemizin yetiştirdiği eriklerle ziyafet çekecekler. Şimdiden herkese afiyet olsun.

2 Mayıs 2010 Pazar

Eski dost EDİRNE ve SELİMİYE CAMİİ


Pazar günü babamız Ertan'a Edirne'ye Selimiye Camiine gitmek istediğimizi hatırlatıp düştük yollara. En sonunda ulaştık çocuklar sürekli "hala bitmedimi anne? nezaman varıcaz anne?" diye yol boyu dır dır ettiler ama çok eğlendiklerini söyleyebilirim.Güzelce abdest alıp caminin altını üstüne getirdiler. Bu defada caminin hocası taktı bize sürekli "tesbihlerle oynamayalım" dedi durdu :o))))))

Camiden sonraki durağımız bahçesindeki müze oldu. Ben en son 94 yılında bulunmuştum Edirne'de ve bahçesi mezarlıklar böyle değildi, yıkık döküktü. Aradan 15 yıl geçmiş düzeltmişler ve çok güzel olmuş. Müzenin bahçesindeki tavus kuşunun MUHTEŞEM gösterisi görülmeye değerdi. Renkleri harikaydı ben ancak bukadarını yansıtabildim daha fazlası Edirnede...

Eski top hala tüm güzelliğiyle duruyordu ve bu defa çocuklarımın resmini çektim üzerinde tabiki ben 15 yıl önce çektirmiştim aynı yerde resim:o))Güvercin kovaladılar caminin çimlerinde takla attılar ve arkadaki parkta tramplende zıpladılar... Öğrenciyken oturduğum sokağa baktım hemen caminin arka sokağı köşedeki ekmek fırını hala duruyordu ve sıcacık ekmek aldığımız günler geldi aklıma.Evimizin balkonuna oturup Selimiye Camisini seyrederdik ve namazımızı orada kılmaya çalışırdık... Ahhh o eski günler...

Daha sonraki durağımız eskiden beri olan Sera kafenin yanındaki Köfteci Osman oldu.Hımmmm çok lezzetliydi köfteleri tabi eskiden yediğimiz sıcak ekmeği neden aramadığım belli olmuştur heralde :0)))) Ertan'ın tüm suratsızlığına ve gidelim artık diye tutturmalarına rağmen Eski Camiye kadar :0)) götürmeyi başardım.Anladımki kocayla bir yer gezilmez. Hümeyra'yı arayıp onunla buralarla ilgili hasret giderdim ve inş. beraber gelmeye karar verdik tabiki Ayşe'yi de alarak.